Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | writhe with (something) v. | (bir şeyle) dolu olmak |
Phrasals | writhe with (something) v. | (bir şeyle) tıklım tıklım dolu olmak |
Phrasals | writhe with (something) v. | içi (bir şey) kaynamak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | writhe with something v. | bir şeyle/acıyla kıvranmak |
Phrasals | writhe with something v. | bir şey/acı içerisinde kıvranmak |
Phrasals | writhe with something v. | bir şeyden/acıdan iki büklüm olmak |
Phrasals | writhe with something v. | kıvrımlı bir şeylerle dolu olmak |
Phrasals | writhe with something v. | içinde kımıl kımıl bir şeyler kaynamak |
Phrasals | writhe with something v. | içinde bir şeyler kaynamak |